MALA ZARAR VERME SUÇUNDA DELİL YETERSİZLİĞİ

Mala zarar verme suçunda, sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulurken, katılan beyanı dışında somut delil olması ve sanığın mala zarar verme eylemini gerçekleştirdiğine dair illiyet bağının nasıl kurulduğu konusunda yeterli araştırma yapılması gerekmektedir. Yerinde olmayan gerekçe ile mahkumiyet hükmü kurulması bozmayı gerektirir.

İLGİLİ YARGITAY KARARLARI:

  • Yargıtay 23. Ceza Dairesi, 2015/16231 E. ,  2016/9710 K.;“...Katılan ile sanık arasında araba alım satımı nedeniyle alacak verecek meselesi bulunduğu, bundan dolayı aralarında husumet oluştuğu, 07/12/2011 günü sanığın katılanı cep telefonundan arayarak "senin peşine adamlar koyacağım, seni kaldıracağım, bu parayı yedirmem bak başına neler gelecek bunları göreceksin şimdi yanına geleceğim " şeklinde tehditte bulunduğu, aynı gün saat 23.30 sıralarında müşteki tarafından plakası tespit edilemeyen bir araçla müştekinin evin önüne geldiğini, aracın gazına hızlı bir şekilde basarak gürültü yaptığı aracın ışıklarını söndürdüğü katılanın sabah uyandığında evinin önünde park halinde bulunan... plaka sayılı kamyonetinin arka bagaj kapısının camının kırık olduğunu gördüğü ve sanıktan şikayetçi olduğu bu suretle sanığın katılanı tehdit ettiği ve mala zarar verme suçunu işlediği iddia olunan olayda; Tehdit suçundan verilen beraat kararına yönelik yapılan incelemede; Sanığın savunması,katılan beyanı, temyiz kapsamı dışındaki sanık savunması, tutanaklar, TİB kayıtları ve tüm dosya kapsamı karşısında , sanığın tehdit suçunu işlediği yönünde katılan beyanı dışında sanığın mahkumiyetine yeter delil bulunmadığı gerekçesi ile verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına, Mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede; Sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmediği ve savunmasının aksine mala zarar verme suçunu işlediği yönünde KATILAN BEYANI DIŞINDA SANIĞIN MAHKUMİYETİNE YETER HER TÜRLÜ KUŞKUDAN UZAK KESİN DELİL BULUNMADIĞI anlaşıldığından sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmiş olması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi…”
  • Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2012/6118 E.,  2012/41093 K.; “...Sanığın katılana ait su motorunun kablosunu keserek zarar vermesi şeklinde meydana geldiği iddia olunan olayda, mahkemece sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair katılanın soyut iddiasından başka, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden dolayı sanığın üzerine atılı suçtan delil yetersizliği nedeniyle beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 11.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…”
  • Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2013/19833 E.,  2014/9662 K.;"...Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanık O.. E.. ile müşteki M.. Ş.. arasında hazineye ait taşınmazın müşteki tarafından kullanılması nedeniyle önceye dayalı uyuşmazlık bulunduğu, bu nedenle sanığın olay günü müştekinin yapmış olduğu istinat duvarını tekme atmak suretiyle yıkarak mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, Sanığın suçlamayı kabul etmediği, sanığın inkarının aksine sadece müştekinin iddiasının bulunduğu, olayı gören ya da bilenin bulunmadığı anlaşılmakla, SAVUNMANIN AKSİNİ KANITLAYAN DELİL OLMADIĞINDAN evrensel hukuk ilkeleri dikkate alınarak 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden soyut kalan iddia esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş.." 
  • Yargıtay 2. Ceza Dairesi, 2020/24923 E. ,  2020/14404 K.;"... Kriminal inceleme neticesi olay yerinde bulunduğu tespit edilen ve bu nedenle kamu malına zarar verme suçundan hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanıkların herbirinin mala zarar verme eylemini gerçekleştirdiğine dair kamera kayıtları ve tanık beyanları ile nasıl delillendirildiği ve İLLİYET BAĞININ NASIL KURULDUĞU konusunda eksik araştırma ve yerinde olmayan gerekçe ile mahkumiyet hükmü kurulması Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi..."
  • Yargıtay, 23. Ceza Dairesi, 2015/15931 E.,  2016/7795 K.;“...Sanığın, katılana ait küçükbaş hayvanları zehirlemek suretiyle mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin delil yetersizliği gerekçesine dayanan beraat kararına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 15/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…"
  • Yargıtay 23. Ceza Dairesi, 2015/15369 E.,  2016/4170 K.;“...Sanığın, bitişik binadaki katılanın işyerinin çatısına çıkarak kiremitleri kırdığı, çatı katına moloz atarak kirletmek suretiyle mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan beyanı, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin delil yetersizliği gerekçesine dayanan beraat kararına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 06/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…”
  • Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2013/27163 E.,  2014/2745 K.;“...Katılanın, aracını sanığın işyerinin önüne park edip ordan ayrıldığı, sanığın da, işlerine engel olması nedeniyle belediyeye başvurarak, aracın ordan kaldırılmasını istediği, bu arada katılanın aracın yanına geldiği, sanığın, “benim işlerime engel olup zarar verdiniz, ben de sizin aracınıza zarar verdim” diyerek aracın sağ tarafını gösterdiği, katılan, araca baktığında, aracın sağ tarafının baştan sona çizildiğini gördüğü, sanığın bu şekilde mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın suçu işlediğine dair mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmaması, tanık olarak dinlenen kişinin, sanığın, suçu kendisinin işlediğini söylemediğini belirtmesi karşısında, delil yetersizliği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 17/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…”
  • Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2013/25179 E., 2014/15532 K.;“...Olay tarihinde Mut ilçe merkezinde bulunan çınaraltı parkındaki aydınlatma lambalarının kırıldığının ihbar edilmesi üzerine tanık polis memurları ... ve ...'in olay yerine gittiklerinde sanıkların söz konusu parktan çıktıklarının tespitine ve park içerisinde kırık cam parçalarının bulunduğuna dair düzenledikleri tutanak üzerine sanıkların üzerlerine atılı mala zarar verme suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanıkların mala zarar verme suçunu işlediklerine dair mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmaması, tanık olarak dinlenen tutanak mümzileri olan polis memurlarından ...'in beyanında elinde cam parçası olan sanığın hangi sanık olduğunu hatırlamadığını, olayın üzerinden zaman geçmesi nedeniyle teşhis edip edemeyeceğini bilemediğini belirtmesi karşısında, delil yetersizliği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 25/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…”

 

Davalarınızda uzman ceza avukatından yardım almak hukuki açıdan sizi koruyacaktır. Detaylı bilgi için bize ulaşabilirsiniz.

Bu sitede yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bu yazılardan kaynaklı herhangi bir sorumluluğumuz bulunmamaktadır.